Böbrek taşları bilinen en eski ve sık hastalıklardan birisidir. Erkeklerde kadınlardan daha fazla görülür ve en sık 30-50 yaş arasında karşılaşılır. Bir kez taş düşüren bir hastada daha sonraki 3 yılda % 15, 15 yılda ise % 50 oranında yeniden taş oluşur yani taş hastalığı yaşam boyu sürebilen tekrarlayıcı bir hastalıktır. Hem anne-babadan geçen kalıtsal faktörler hem de çevresel faktörler (meslek, beslenme, içme suyu, coğrafi koşullar…) idrar yollarında taş oluşumuna yol açabilirler. İdrar yolu infeksiyonları da taş oluşumunu kolaylaştırır. Az sıvı almak taş oluşumuna zemin hazırlar.
Böbrek taşlarının en çok bilinen belirtisi ağrıdır ancak ağrısız böbrek taşı da olabilir. Ağrı bazen çok şiddetli ve kıvrandırıcı tarzda olur. Bu ağrıya kolik tarzında ağrı denir. Kolik tarzındaki ağrılar bir insanın yaşamı boyunca karşılaşabileceği en şiddetli ağrılardan birisidir (doğum ağrısı ile kıyaslayan kadın hastalarım oldu, annelerimizin değerini bilmek için bir neden daha). Bu ağrının şiddetini böbrek sancısı nedeni ile acil servise başvurmak zorunda kalan hastalar çok iyi bilirler. Bu hastalarda gelişigüzel ağrı kesici kullanılması kolik tarzında ağrı ile karışan karın içi diğer organlara bağlı hastalıklarda istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle şüphelenilen diğer karın içi organ ağrıları hızla ekarte edilmeli ve ağrı kesici ilaç daha sonra yapılmalıdır. Kolik tarzında ağrının diğer bir özelliği de sıklıkla hastanın dinlenmekte olduğu gece saatleri veya sabahın erken saatlerinde aniden ortaya çıkmasıdır. Böbrek taşları ağrı dışında idrar yaparken yanma, idrarda kan işemek, bulantı, kusma, yüksek tansiyon, ateş veya titremeye yol açabilirler.
Kesin tanı yapılacak radyolojik incelemelerle yani çekilecek filmlerle taşın gösterilmesidir. İdrar incelemesi de taşın tipini anlamada tanıya yardımcıdır. Küçük taşlar kum dökme şeklinde atılabilir. Taşların büyüklüğü kum tanesinden 3-4 cm’ye kadar değişebilir.
Böbrek taşının en çok korkulan yan etkileri infeksiyon, apse, idrar yollarının tıkanması ve böbrek yetmezliği gelişmesidir. Bu nedenle belirtisiz taşlar bile zamanla önemli olabilir.
Böbrek taşının değişik tipleri vardır: kalsiyum, okzalat, ürik asit. Bazı taşlar metabolizma hastalıkları sonucu oluşur. İdrar yolu infeksiyonları da bazı özel tip taş oluşumuna zemin hazırlar. Tekrarlayan taşlarda gerekli incelemelerle taşın tipi tayin edilmelidir.
Böbrek taşlarının tedavisi ilaç tedavisi, taş kırma ve cerrahi tedavi olmak üzere üçe ayrılır. Beş mm’ye kadar olan taşlar kendiliğinden düşebilir, taşın çapı 6 mm’yi geçerse kendiliğinden düşme oranı % 20 civarındadır.
İlaç tedavisine başlamadan önce taşın tipini tayin etmek gerekir. İlaç tedavisinde amaç mevcut taşı kırmak, parçalamak değil yeni taş oluşmasını engellemektir. Eğer var ise hastadaki idrar yolu infeksiyonu tedavi edilmelidir.
Bol su içmek yeni taşların oluşumunu önlemek için çok yararlıdır. İçilecek su çok sert ise taş oluşumunu kolaylaştırabilir. Taşın tipine göre beslenme düzeninde değişiklik gerekebilir. Fazla tuz almak ile taş oluşumu arasında ilişki vardır yani tuz azaltılması yeni böbrek taşı oluşumunu önleyebilir.
Taşların vücut dışından verilen şok dalgaları ile kırılması 1980 yılından beri uygulanan böbrek taşlarının tedavisinde çığır açan bir tedavi şeklidir. Vücut dışında değişik yöntemlerle oluşturulan şok dalgalarının uygun bir ortamda vücuda ulaştırılması ve taşa odaklanmasıyla gerçekleşir. Kırılan taş küçük parçacıklar aracılığı halinde idrarla atılır. Aynı taşı kırmak için bazen birden fazla taş kırma seansı uygulamak gerekebilir. Bazen tekrarlayan taşlar için de taş kırma seansını tekrarlamak gerekebilir. Taş kırdırmanın böbreği ciddi bir zararı yoktur. Öte yandan böbreğe en çok zararı tekrarlayan taşların vereceği unutulmamalıdır.
Taş kırma makinelerinin yaygınlaşmasından sonra taş için açık cerrahi tedavi ihtiyacı azalmıştır. Büyük taşlarda ve iltihapla birlikte olan taşlarda ameliyat gerekebilir. Eskiden cerrahi olarak tek seçenek açık cerrahi iken günümüzde çok değişik alternatifler vardır. En sık 2 uygulama ışıkla üreter kanalına girerek (üreteroskopi) taşın alınması ve bel bölgesinden küçük bir kesi ile böbreğe girerek taşın parçalanarak alınması veya düşmesinin sağlanmasıdır (perkütan nefrolitotripsi). Üreteroskopi mide veya bağırsaklara ışıkla bakarak kitle alınmasına, perkütan nefrolitotripsi ise laparoskopik olarak (kapalı yöntem ile) safra kesesinin çıkartılmasına benzetilebilir. İdrar yollarında taş oluşumunu kolaylaştıran bir darlık varsa o da tedavi edilmelidir.
Hangi taşa kırma, hangi taşa cerrahi uygulanacağı taşın büyüklüğüne, yerine ve tipine göre değişir. Bu nedenle taş tedavisi her hasta için özeldir, doktorunuzla birlikte karar ve plan yapmanız gerekir. Böbrek taşı çoğu kez üroloji uzmanının konusudur ancak böbrek yetmezliği gelişmeye başlarsa veya taşın nedeninin araştırılmasında nefroloji uzmanı ekibin parçası olmalıdır. Kanda kreatinin düzeyinin yükselmeye başlaması böbrek yetmezliğinin başladığının ilk göstergesi olabilir.
Bu konuda bahsedilen taşlar idrar yollarında oluşan taşlardır ve tıbbi adı ürolitiyazis veya nefrolitiyazistir. Bir de böbreğin içinde kalsiyum birikmesi (kireçlenmesi, nefrokalsinozis) vardır. Nefrokalsinozisin birçok nedeni vardır, önemli nedenlerinden birisi de D vitamini fazlalığıdır yani gelişigüzel vitamin kullanımı istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
İhmal edilmiş taş hastalığı nedeni ile böbrekleri yeteri kadar görev yapamayan ve makineye bağlanmak zorunda kalan çok hastam oldu. Bundan 15-20 yıl önce böbrek makinesine bağlanan hastaların yaklaşık % 8’inde neden taş, tıkanıklık gibi ürolojik nedenler idi ama tedavide sağlanan gelişmeler nedeni ile bugün bu oran azalmıştır. Yakın zamanda taş takibi yapılmadığı için böbrekleri az çalışan, bunun sonucu tansiyonu yükselen ve tansiyona bağlı beyin kanaması geçiren genç bir hastam oldu, çok üzüldüm, takiplerini aksatmasa genç yaşta hem tansiyon hem de beyin hastası olmazdı. Özellikle çok taş düşüren hastalar bir süre sonra bıkmakta (haklı olarak) ve tedavilerini ihmal etmektedirler. Günümüzde taş tedavisi olan bir hastalıktır.
Diğer konulara ulaşmak için tıklayın.
Son 2 yılda 4 kitap yayınladım.
1.İyi ki Yaş Alıyorum: Sağlıklı yaşamak, kilo vermek, kilo almamak, tansiyon ve böbrek hastası olmamak istiyorsanız. Daha ayrıntılı bilgi almak ve neden yazdığımı öğrenmek için tıklayın.
2.İyi ki Tansiyonum Çıktı: Tansiyon hastası oldu iseniz. Daha ayrıntılı bilgi almak ve neden yazdığımı öğrenmek için tıklayın.
3.Hasta Böbrekler: Böbrek hastalıklarını öğrenmek istiyorsanız. Daha ayrıntılı bilgi almak ve neden yazdığımı öğrenmek için tıklayın.
4.Ürem Kreatininim Yüksek Diyalizi Nasıl Önlerim: Üre ve kreatinin değeriniz yüksekse yani böbrekleriniz az çalışıyorsa. Daha ayrıntılı bilgi almak ve neden yazdığımı öğrenmek için tıklayın.
NOT: Burada okuduklarınız genel bilgilerdir, doktorunuza danışmadan tedavide değişiklik yapılması sakıncalı olabilir.
Her türlü yayın hakkı saklıdır©
Bilimsel amaçlarla kaynak göstererek alıntı yapılabilir
Daha ayrıntılı bilgi için: www.tekinakpolat.com