Hipovolemi ve hipervoleminin tedavisi
Önce genel prensipler. Tedavi 4 başlık altında incelenebilir:
1.Sıvı dengesi bozukluğu riski varsa önlem almak yani koruyucu hekimlik
2.Hipovolemi veya hipervolemiye yol açan hastalığın tedavisi yani musluk ve giderlerin kontrolü
3.Hipovolemi ve hipervoleminin düzeltilmesi
4.İdame tedavisi yani denge durumunun devam ettirilmesi.
Şimdi bunları tek tek inceleyelim.
1.Sıvı dengesi bozukluğu riski varsa önlem almak yani koruyucu hekimlik:Bu durum özellikle bir ameliyat veya tetkik için aç bırakılan hastalarda söz konusu olabilir. En çarpıcı örnek kolonoskopi için bağırsak temizliği yapılıp aç bırakılan insanlardır. Özellikle yaşlı hastalarda sorun olabilir. Ağızdan sıvı alamayan hastalarda gerekirse damardan sıvı verilmelidir.
2.Hipovolemi veya hipervolemiye yol açan hastalığın tedavisi yani musluk ve giderlerin kontrolü:Hastada mevcut olan kusma, ishal, kalp yetmezliği gibi sorunların tedavisi.
3.Hipovolemi ve hipervoleminin düzeltilmesi: Hipervolemiyle başlayalım. Ya musluğu kısacağız/kapatacağız (daha az sıvı alacağız) ya da gideri genişleteceğiz (idrar söktürücü). Musluğu tümden kapatmak söz konusu değildir çünkü o zaman hasta beslenemez ama musluğu kısabiliriz. Bir insan düşünelim günde 1 litre idrarı olsun. Yarım litre de hissedilmeyen kaybı varsa günlük sıvı kaybı 1.5 litre olur. Bu insan eğer günde 1 litre sıvı alırsa günde yarım litre (1-1.5) açığı olur ve vücut sıvısı azalır. Kilo takibi ile bu durum anlaşılabilir. Günde yarım litre 1 haftada 3.5 litre yapar. Haftada 3.5 kilo kaybettirdiğini söyleyen diyetlerde kayıp yağdan değil sıvıdan olur. Acil bir durum yoksa birçok insanda günde yarım, haftada 3.5 litre, 2 haftada 7 litre sıvı kaybı yeterlidir. Daha hızlı sıvı kaybı gerekirse idrar söktürücüler kullanılarak idrar miktarı arttırılabilir. Yeni bir gider açmak da mümkündür. Diyaliz tedavisi ile fazla sıvının uzaklaştırılması da mümkündür ama bu tedavi böbrek hastalarında sıvı tedavisi başlığı altında incelenmelidir. Hipervolemi tedavisinde önemli noktalardan birisi de nerede duracağımızı bilmektir. Burada klinik belirtiler bize yardımcı olur. Hipervolemi belirtilerinin kaybolması çoğu kez yeterlidir. Üstüne bir de hipovolemi belirtileri eklenmişse fazla ileri gittik demektir.
Hipovolemi tedavisine gelince. Ya musluğu açacağız ya giderleri kapatacağız/küçülteceğiz.Pratik olarak musluğu açarız yani ağızdan daha çok sıvı veririz (hastaya su içmesini söyleriz). Musluğu açmak yeterli olmazsa yeni bir musluk devreye sokarız (damardan sıvı veririz). Peki ne kadar sıvı vereceğiz. Hastanın kalp ve böbrekleri sağlamsa genellikle sorun olmaz. Kalp ve böbreklerde sorun varsa gereğinden fazla sıvı verilirse hipovolemik hasta hipervolemik hale gelebilir. En pratik yol hem musluğu (verdiğimiz sıvıyı) hem de giderleri (idrar miktarı) kayıt altına almak ve takip etmektir. Bir hasta idrar çıkarıyorsa genellikle sorun olmaz. Başlangıçta 1 litre sıvı verip 8 saat sonra (bazen daha erken) hasta yeniden değerlendirilmelidir. Hastanın idrar yaptığından emin olana kadar yakın takip etmek gerekir. İdrar yaptığından emin olursak takip sıklığı azalabilir. İdrar yapması iki nedenle önemlidir.
1.Böbrekler sağlamsa fazla sıvı versek de genellikle sorun olmaz
2.Az sıvı verirsek başlangıçta sağlam olan böbrekler hipovolemiden etkilenebilir. Bazı durumlarda hasta idrar yapsa bile böbrek sorunu gelişebilir, böbrek fonksiyonlarını da takip etmek gerekebilir.
Sıvı tedavisini yeni öğrenenlerin kafasında 3 soru vardır:
1.Sıvıyı nasıl vereceğim
2.Ne kadar sıvı vereceğim
3.Hangi sıvıyı vereceğim.
Hepsini tek tek konuşalım.
1.Sıvıyı nasıl vereceğim:Öncelikle ağızdan gerekirse damardan.
2.Ne kadar sıvı vereceğim:Klinik durum ve takip önemlidir. İdrar miktarına bakılır. Sekiz saatte 1 litre sıvı verip çıkardığı idrar miktarına bakmak pratik bir yoldur. Yoğun bakım hastalarında idrar miktarı saatlik takip edilebilir.
3.Hangi sıvıyı vereceğim:Bu noktada sodyum içeriği çok önemlidir. Hücre dışı sıvının en önemli katyonunun yani artı yüklü maddesinin sodyum olduğunu hatırlatmak isterim. Sıvı kaybı sodyum denge bozuklukları ile birlikte olabilir, bu nedenle sıvı seçimini sodyum bölümüne bırakmak istiyorum.
Gerek hipovolemi gerekse hipervolemi tedavisinde böbrek ve kalp sağlam ise işler kolaydır. Hastaların klinik bulgularının ve idrar miktarlarının takip edilmeleri bize çok yardımcıdır. Hastanın her gün tartılması bize çok yardımcıdır. Kilodaki hızlı değişiklikler çoğu kez sıvı dengesi ile ilişkilidir.
Pratik bilgi:Hipervoleminin başlangıç tedavisi ağızdan alınan sıvıyı kısıtlamaktır.
Pratik bilgi:Hipovoleminin başlangıç tedavisi sekiz saatte 1 litre sıvı verip çıkardığı idrar miktarına bakmaktır.
Pratik bilgi:Böbrek ve kalp sağlam ise kendimizi güvende hissederiz.
Pratik bilgi:Bulantı, kusma yoksa kalp ve böbrekler sağlamsa 24 saatte 3-4 litre ağızdan sıvı almak çoğu hastada hipovolemiyi tedavi eder. Tam tedavi edemese bile en azından düzelmeyi başlatır. Tam düzelene kadar 24 saatte 3-4 litre sıvıya devam edilebilir.
Pratik bilgi:Hastalık yoktur, hasta vardır.
Bir sonraki konuya geçmek için tıklayın.
Temel Sıvı Elektrolit kitabının diğer konularına geçmek için tıklayın.
Öğrenciler ve konuya ilgi duyan yardımcı sağlık personeli için önerdiğim diğer kaynaklara ulaşmak için tıklayın.
Doktorlar için önerdiğim diğer kaynaklara ulaşmak için tıklayın.
Öğrencilere özel not: Hasta hekim ilişkisinde empati çok önemlidir. Empati hastanın ne yaşadığını hissederek başlar. Böbrek hastalıklarını hasta gözüyle öğrenmek için sizlere Hasta Böbrekler kitabımı öneririm. Kitaba ulaşmak için tıklayın.
Diğer kitaplarıma geçmek için tıklayın.
Web sayfamdaki diğer bölümlere ulaşmak için tıklayın.
NOT:
Bu sayfa öğrenciler, doktorlar ve konuya ilgi duyan sağlık personeli içindir.
Burada okuduklarınız genel bilgilerdir, her hastanın tedavisi farklıdır, HASTALIK YOKTUR HASTA VARDIR
Her türlü yayın hakkı saklıdır©
Bilimsel amaçlarla kaynak göstererek alıntı yapılabilir
Daha ayrıntılı bilgi için: www.tekinakpolat.com