SİSTEMİK HASTALIKLAR VE BÖBREK
Sistemik hastalıklarda böbrek tutulumu dersi
Bu konu 5 başlık altında incelenecektir.
1.Genel bilgiler
2.Böbrek hastalığından sistemik hastalığa
3.Sistemik hastalıktan böbrek hastalığına
4.Eşlik eden hastalıklar
5.Tedavi ve sorunlar
GENEL BİLGİLER
Böbrek en çok etkilenen organlardan birisidir.
Böbrek bir anlamda aynadır.
Teorik bilginin önemi büyüktür.
Böbrek hastalıkları çoğu kez belirti vermez, tesadüfen idrar anormallikleri veya kreatinin yüksekliği ile saptanır
Böbrek hastalığı dinamiktir, ilerleyici özellik taşıyabilir
Böbrek problemi belirtisiz olabileceği gibi diyaliz, plazmaferez gerektiren bir sorun olabilir
Bazı hastalıkların klasik böbrek tutulumu vardır, örneğin kolon kanseri membranöz glomerülonefrit, Hodgkin lenfoma minimal değişiklik hastalığı. Ama kolon kanserli hastada membranöz glomerülonefrit dışında bir böbrek hastalığı olabileceği de akılda tutulmalıdır.
Böbrek hastalığının nedeni araştırılırken belirtisiz bir sistemik hastalığa da tanı konabilir.
Tedavi çoğu kez böbrek hastalığına yol açan sorunun tedavisidir.
Tedavide kullanılan ilaçlar veya tedavi süresince görülen bulantı, kusma, ishal böbreği etkileyebilir.
Altta yatan hastalık düzelince böbreğin de düzelmesi beklenir.
Altta yatan hastalık düzelene kadar tedavi konservatif ve koruyucudur (sıvı-elektrolit tedavisi, diyaliz..).
Böbrek yetmezliği tanı ve tedavi olanaklarını etkileyebilir, kontrast madde kullanılması zorlaşır, bazı ilaçları vermek mümkün olmaz, doz değişikliği gerekebilir
Akut veya kronik birçok hastalıkta böbrekler etkilenebilir. Böbrek problemi birçok hastalığın tedavi seçeneklerini değiştirebilir/sınırlandırabilir ve prognozunu kötüleştirebilir.
HER HASTADA GEREKEN SORULAR:
Bu belirtiler niye var?
Başka belirti var mı?
Bu hastalıkta başka bulgu olabilir mi?
Bu hastalık neden olmuş: primer mi sekonder mi?
Sekonder nedenler nelerdir?
Tedaviyi etkiler mi?
BÖBREK HASTALIĞINDAN SİSTEMİK HASTALIĞA
Sık karşılaşılan böbrek hastalıkları
Akut böbrek hasarı
Kronik böbrek hastalığı
Kreatinin yüksekliği
Glomerüler hastalıklar
Renal tubüler hastalıklar
Asemptomatik idrar anormallikleri
Sıvı-elektrolit metabolizması bozuklukları
Diğer hastalıklar.
GLOMERÜLER HASTALIKLAR
Pratikte glomerüler hastalıklar 6 şekilde karşımıza çıkar. Hastanın hiçbir şikayeti olmayabileceği gibi şiddetli/hızlı ilerleyen böbrek yetmezliği de olabilir.
1.İdrar incelemesinde anormallikler
2.Makroskopik hematüri
3.Nefrotik sendrom
4.Ani başlayan glomerülonefrit
5.Kronik (müzmin, uzun süreli) glomerülonefrit
6.Hızlı ilerleyen nefrit
Minimal Değişiklik Hastalığı’nın nedenleri
Malignite, özellikle Hodgkin Hastalığı
İlaçlar (Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar, Lityum, Altın, İnterferon, Ampisillin, Rifampisin)
Allerjik durumlar (Besin, sarmaşık, polen ve arı sokması)
IgA nefropatisi
Mezangial proliferatif glomerülonefrit nedenleri
İyileşen postinfeksiyöz GN
SLE
Henoch-Schönlein purpurası
Diğer vaskülitler
Romatoid artrit
Alport sendromu
GoodPasture sendromu
Kimura hastalığı
D-penisillamin
Fokal segmental glomerülosklerozun nedenleri
HIV infeksiyonu ve AIDS
Heroin alışkanlığı
Vezikoüreteral reflü
Malignite
Masif obesite
Soliter (tek) böbrek
Kronik transplant rejeksiyon
Membranöz glomerülopatinin nedenleri
İlaçlar (Altın, D-Penisillamin, Kaptopril, Civa, NSAİİ, Probenecid)
Malign durumlar (Akciğer kanseri, kolon kanseri, mide kanseri, meme kanseri, lenfomalar, lösemiler)
Multisistem hastalıklar (Sistemik lupus eritematozus, romatoid artrit, orak hücre hastalığı, sarkoidoz, Guillain-Barre sendromu, infeksiyonlar, hepatit B virus infeksiyonu)
Diğer (Kronik rejeksiyon, tiroidit)
Membranoproliferatif glomerülonefritler nedenleri
Sistemik lupus eritomatozus
Mikst esansiyel kriyoglobülinemi
Kronik aktif hepatit (HBV ve HCV)
Hafif veya ağır zincir nefropatisi
Orak hücre hastalığı
İnfektif endokardit ve infekte ventriküloatrial şant
Visseral apse
Mikoplazma infeksiyonu
Kronik lenfositik lösemi ve lenfomalar
Klorpropamid
Kronik transplant rejeksiyon
Diğerleri
Belirgin mezangial IgA birikimine yol açan hastalıklar
Henoch-Schönlein purpurası
Kronik karaciğer hastalığı
Gastrointestinal hastalıklar (Çöliak hastalığı, Crohn hastalığı)
Respiratuvar hastalıklar
Deri hastalıkları (Dermatitis herpatiformis, Lepra)
Ankilozan Spondilit
Tekrarlayan polikondrit
Diğerleri (HIV infeksiyonu, Wegener granülomatozisi)
Hızlı ilerleyen (kresentik) glomerülonefritin sekonder nedenleri
İnfeksiyon hastalıkları
Poststreptokokal glomerülonefrit, İnfektif endokardit, Viseral sepsis, B Hepatit,
Lejyoner hastalığı
Multisistem Hastalıklar
SLE, GoodPasture sendromu, Henoch-Schönlein purpurası, Sistemik nekrotizan vaskülit ve mikroskopik PAN, Esansiyel mikst kriyoglobülinemi, Neoplazmlar, Tekrarlayan polikondrit, Romatoid artrit
İlaçlar
D-Penisillamin, rifampisin, allopurinol, hidralazin,
Primer glomerüler hastalık zemininde kresentik glomerülonefrit
Mezangiokapiller glomerülonefrit
Membranöz glomerülopati
Berger hastalığı (IgA nefropatisi)
Akut glomerülonefrit oluşturan infeksiyöz hastalıklar
∙Bakteriyel infeksiyonlar: Pnömokoksik pnömoni, gram negatif sepsis, gonokok infeksiyonları, sekonder sifiliz infeksiyonları, brusellozis, endokardit, shunt (şant) infeksiyonu
∙Viral infeksiyonlar: Kabakulak, hepatitis B infeksiyonu, enfeksiyoz mononükleoz, koksaki virus infeksiyonları
∙Paraziter infeksiyonlar: Sıtma, toksoplazmozis, histoplazmozis, trişinozis
Akut glomerülonefrit oluşturan noninfeksiyöz hastalıklar
∙Multisistem Hastalıklar: Sistemik lupus eritematozus, Henoch Schönlein purpurası, vaskülitler, infektif endokardit, GoodPasture sendromu, Alport sendromu
∙Primer Glomerüler Hastalıklar: MPGN, Mezangial proliferatif glomerülonefrit, Berger Hastalığı
∙Nonglomerüler Hastalıklar: Tübülointerstisiyel nefrit, malign hipertansiyon, atheroembolik böbrek hastalığı, trombotik trombositopenik purpura
RENAL TUBÜLER HASTALIKLAR
Primer veya sekonder olabilir. Akut veya kronik olabilir. Belirti ve bulgular çok değişkenlik gösterir. Hastalıktan etkilenen tubüler kısıma göre belirti ve bulgular değişebilir.
Renal tübüler hastalıklarda lezyonun nefronda yerleşimine göre tübüler fonksiyon bozuklukları
KORTEKS
Proksimal tübül:Amino asit, bikarbonat, glukoz, protein (düşük molekül ağırlıklı), fosfat, ürik asit, sodyum geri emiliminde azalma
Distal tübül:Sodyum geri emiliminde azalma, Potasyum ve hidrojen atılımında azalma
MEDÜLLA VE PAPİLLA
İdrarı konsantre etme yeteneğinde azalma, Sodyum geri emiliminde azalma
Akut TIN nedenleri
İlaçlar
İnfeksiyonlar
Sistemik infeksiyonlar
Bruselloz, sitomegalovirus infeksiyonu, difteri, infeksiyöz mononükleoz, leptospiroz, sifiliz, streptokoksik infeksiyonlar, toksoplazmoz, mikoplazma, pnömonisi, lejiyoner hastalığı
Renal infeksiyonlar
Bakteriyel piyelonefrit, renal tüberküloz, fungal nefrit
Sistemik hastalıklar
Metabolik bozukluklar (hiperürisemi, hipopotasemi, hiperkalsemi, oksalat metabolizması bozuklukları)
Ağır metaller (kurşun, kadmiyum)
İmmünolojik hastalıklar (sistemik lupus eritematozus, sarkoidoz, transplant böbreğin akut rejeksiyonu, nekrotizan vaskülit)
Hematopoietik hastalıklar (lenfoproliferatif hastalıklar, plazma hücre diskrazileri)
İdiyopatik
Kronik TIN nedenleri
İmmünolojik hastalıklar
Sistemik lupus eritematozus, transplant böbreğin kronik rejeksiyonu, kriyoglobülinemi, Sjögren sendromu, IgA nefropatisi (Berger hastalığı), GoodPasture sendromu, amiloidoz
İlaçlar
Analjezikler, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar, siklosporin, sisplatin, nitrozüre, lityum
İnfeksiyonlar
Bakteriyel, viral, fungal, mikobakteriyel
Obstrüktif üropati
Vezikoüreteral reflü, mekanik
Hematopoietik hastalıklar
“Sickle cell” (orak hücreli) hemoglobinopatiler, plazma hücre diskrazileri, lenfoproliferatif hastalıklar
Ağır metaller
Kurşun, kadmiyum
Metabolik hastalıklar
Gut, hiperoksalüri, sistinozis, hiperkalsemi, hipopotasemi
Granülomatöz hastalıklar
Sarkoidoz, Wegener granülomatozisi, intravenöz ilaç bağımlılığı
Diğer
Vasküler hastalıklar (inflamatuvar, sklerotik, embolik)
Herediter hastalıklar (herediter nefrit, medüller sünger böbrek, medüller kistik hastalık, polikistik böbrek hastalığı)
Endemik hastalıklar (Balkan nefropatisi, epidemik nefropati)
Radyasyon
İdiyopatik
SİSTEMİK HASTALIKTAN BÖBREK HASTALIĞINA
DİYABETİK NEFROPATİ
Diyabetik nefropati, diyabete özgü böbrek hastalığını tanımlayan bir terimdir. Hastalığın önemli morbidite ve mortalite nedenlerinden birisidir. Ülkemizde son dönem böbrek hastalığının en sık nedeni diyabetik nefropatidir (ikinci sık neden hipertansiyon)
Diyabetik nefropatide histopatolojik değişiklikler diffüz (yaygın) ve nodüler glomerülosklerozdur. Diffüz lezyonlar ışık ve elektron mikroskobunda yaygın mezangial matriks artışı şeklinde kendini gösterir. Glomerüler kapillerlerin bazal membranında ilerleyici kalınlaşma ve glomerül hacminde artma vardır. Nodüller değişik büyüklükte hücre içermeyen hyalin yapılar olup diffüz lezyonların mezangiumdan kapiller duvar içine yayılması sonucu oluşur. Nodüler lezyonlar (Kimmelstiel-Wilson lezyonları) hastalığın geç döneminde görülen diyabetik nefropatinin histopatolojik olarak tanı koydurucu kabul edilen bulgusudur. Ancak vakaların sadece % 25’inde meydana gelir. Diyabetik hastalarda aşağıdaki renal histopatolojik değişiklikler görülebilir.
Diyabetik hastalarda böbrekte izlenen histopatolojik değişiklikler
Glomerüler ve tübüler bazal membranda kalınlaşma
Mezangial matriksin genişlemesi
Diyabetik glomerüloskleroz
Diffüz glomerüloskleroz
Nodüler glomerüloskleroz
Afferent ve efferent arteriyolde hyalin arteriyoskleroz
Piyelonefrit
Renal papilla lezyonu
Armani-Ebstein lezyonu
Tübüler atrofi
Diyabetik nefropatinin doğal seyri ve klinik evreleri
1.Hipertrofi ve Hiperfonksiyon:Böbrekler büyük, glomerüler filtrasyon değeri (GFD) artmıştır (Hiperfiltrasyon). Hipergliseminin kontrolü ile bu durum birkaç haftada düzelir.
2.Sessiz Evre:İdrar albümin atılımının (UAE) normal (0-20 mikrogram/dak) olduğu normoalbüminüri dönemidir. Histopatolojik olarak bazal membranda kalınlaşma ve mezangial genişleme olabilir.
3.Gizli Diyabetik Nefropati:Mikroalbüminüri evresidir. UAE 20-200 mikrogram/dak arasındadır. Nefropatinin ilerlemesinin durdurulabileceği ve hatta geriye döndürülebileceği başlangıç dönemidir. Kan basıncının bu dönemde yükselmeye başladığı gösterilmiştir. GFD giderek azalma eğilimindedir. Böbreklerde değişik derecelerde histolojik lezyonlar vardır.
4.Aşikar Diyabetik Nefropati:Proteinürinin standart klinik testlerle tespit edilebildiği, GFD’nin azalmaya başladığı klinik nefropati evresidir. Böbreklerde klasik morfolojik lezyonlar vardır.
5.Son Dönem Böbrek Hastalığı:Klinik nefropati başladıktan sonra son dönem böbrek hastalığı gelişimi kaçınılmazdır.
Her hastada bu doğal seyir izlenmeyebilir. Tanı esnasında kan şekeri ve HbAıc düzeyleri, hipertansiyon varlığı ve süresi, infeksiyonlar, vasküler sorunlar, alınmakta olan ilaçlar diyabetik nefropatinin doğal seyrini etkileyebilir. Şeker hastalığı kontrast nefropatisi için risk faktörüdür. Nondiyabetik böbrek hastalığı da olabilir (örneğin glomerülonefrit, renal arter darlığı, nefroskleroz, mesane tutulumu ile ilişkili). Hiporeninemik hipoaldosteronizm nedeni ile hiperpotasemi izlenebilir.
Diyabetik nefropati dışı böbrek sorunları
İdrar yolu infeksiyonu, piyelonefrit
Renal tubüler hasar
Papiller nekroz
Nefroskleroz
Nörojenik mesane ile ilişkili sorunlar
Arteriyoskleroza ait sorunlar
Hiporeninemik hipoaldosteronizme bağlı hiperpotasemi
NE ZAMAN NONDİYABETİK BÖBREK HASTALIĞI DÜŞÜNÜLMELİ
1.Diyabet süresi 5 yıldan az ise (Tip 1 için)
2.Diyabetik retinopati yoksa
3.Diyabet süresi 10-15 yıldan az ise (Tip 2 için)
4.Ani başlangıçlı böbrek hastalığı
5.Hematüri ve idrarda eritrosit silendirlerinin varlığı
6.Başka bir sistemik hastalık bulguları
7.Böbrek fonksiyonlarının hızlı bozulması
Tedavi
Kan şekeri kontrol altına alınmalıdır
Eşlik eden faktörler tedavi edilmelidir
Kalp problemleri sıktır
Hipertansiyon tedavisi önemlidir: Anjiotensin konverting enzim inhibitörleri ve anjiotensin II reseptör antagonistleri tercih edilmelidir. Hiporeninemik hipoaldosteronizm problem olabilir.
Sodyum glukoz transporter (SGLT) inhibitörleri diyabetik nefropatinin seyrini olumlu etkileyebilir
Son dönem böbrek yetmezliği gelişirse böbrek nakli yapılabilir
Pratik bilgi:Böbrek yetmezliği ilerlerse hastanın insülin ihtiyacı azalır.
LUPUS NEFRİTİ
Sistemik lupus eritematozus (SLE) hümöral ve hücresel birçok anormallikle karakterize, kronik, inflamatuar ve multisistemik bir hastalıktır. SLE’ta en fazla tutulan organlar eklem, deri, seröz zarlar, böbrekler ve merkezi sinir sistemidir.
Böbrek tutulumu, SLE’ta en önemli morbidite ve mortalite nedenidir. Hastaların yaklaşık yarısında klinik olarak böbrek tutulumu vardır ancak ayrıntılı histopatolojik ve immünfloresan çalışma yapılırsa hastaların çok büyük bir kısmında histolojik olarak böbrek tutulumu saptanabilir.
Lupus nefriti olan hastalarda klinikte karşılaşılan sorunlar aktif idrar sedimenti (hematüri, eritrosit silendirleri….), proteinüri, nefrotik sendrom, böbrek yetmezliği ve hipertansiyondur; en sık karşılaşılan sorun ise kalıcı proteinüridir.
Yüksek morbidite ve mortalite nedeni ile SLE’lu her hastanın böbrek tutulumu açısından incelenmesi gerekir. Lupus nefriti sınıflaması aşağıda gösterilmiştir, gerekirse böbrek biyopsisi yapılmalıdır.
Lupus nefriti sınıflaması
Sınıf Histolojik tip
I Minimal mezangial lupus nefriti
II Mezangial proliferatif lupus nefriti
III Fokal lupus nefriti
IV Diffüz segmental (IV-S) veya global (IV-G) lupus nefriti
V Membranöz lupus nefriti
VI İlerlemiş sklerozan lupus nefriti
Aktivite durumuna göre III ve IV alt tipleri de vardır.
Sınıf V, sınıf III veya IV ile birlikte olabilir.
Böbrek biyopsisi lupus nefritinin tipi yanında glomerüler lezyonların aktivitesi, glomerüler ve tübüler skleroz ve tübülointerstisiyel hastalık hakkında da bilgi verebilir.
Lupusta yukarıdaki sınıflarda bahsedilmiş olan histopatolojik böbrek hastalıkları dışında da böbrek sorunları olabilir; örneğin tubülointerstisiyel nefrit, trombotik mikroanjiopati, vasküler hastalık veya tedavide kullanılan ilaçlara bağlı böbrek problemleri. Lupuslu bir hastada lupustan bağımsız böbrek sorunları (örneğin diyabetik nefropati) olabileceği de unutulmamalıdır.
Tedavide amaç lupusun inflamatuar belirtilerinin immünolojik remisyonunu sağlayarak böbrek, böbrek dışı ve serolojik bulguların kontrolünün sağlanmasıdır. Kronik böbrek hastalığı ile ilişkili sorunlar tedavi edilmelidir. Hastanın eşlik eden kardiyovasküler risk faktörleri tedavi edilmelidir (hasta bir bütündür).
Lupus nefritinde tedavi hastada mevcut olan lezyonun tipi ve şiddeti göz önünde bulundurularak planlanmalıdır. Tedavide genellikle değişik dozlarda oral veya intravenöz immünosupresif ilaçlar kullanılır.
GOODPASTURE SENDROMU
Glomerüler bazal membrana karşı antikorlar (anti-GBM) aracılığı ile oluşan nekrotizan glomerülonefrit ve pulmoner hemoraji sendromudur. Pulmoner hemoraji ve glomerülonefritlerin birlikte izlendiği klinik hallerde, hastaların yarısına yakınından anti-GBM, diğerlerinden ise antinötrofil sitoplazmik antikor (ANCA) ile ilişkili sistemik vaskülitler, sistemik lupus eritematozus ve nadiren kriyoglobülinemi sorumludur.
Klinik bulgular
Anti-GBM antikoru bulunan hastalar çoğunlukla glomerülonefrit tablosu ile karşımıza çıkar ve bunların yarısı veya üçte ikisine hemoptizi eşlik eder. Glomerülonefrit tipik olarak ciddi seyreder ve tedavi uygulanmayan vakalarda haftalar veya aylar içinde böbrek yetmezliğine ilerler. Cilt döküntüsü, eklem ağrısı, adale ağrıları gibi sistemik semptomlar daha çok diğer hızlı ilerleyen glomerülonefritlere özgü semptomlardır. Bazı vakalarda hastalık hafif seyredebilmekle birlikte infeksiyon eşlik eden vakalarda renal fonksiyonlar saatler veya günler içerisinde hızla bozulabilir. Bununla birlikte renal fonksiyonların hangi vakada daha hızlı bozulma gösterebileceğini önceden belirlemek mümkün değildir.
Tanı
Anti-GBM antikorlarının serumda veya böbrek dokusunda GBM boyunca lineer immünglobülin depolanması şeklinde immünhistokimyasal yöntemler ile gösterilmesi tanı koydurur. Renal transplantasyon kararından önce anti-GBM antikorlarının tespit edilemeyecek düzeyde olduğundan emin olunmalıdır. Ayırıcı tanıda hızlı ilerleyen glomerülonefritlerin diğer formları, özellikle vaskülitler, akut tübüler nekroz ile komplike olmuş pnömoniler, paraquat gibi hem akciğer hem de böbrek hasarına yol açan toksinler ve akciğer ödemi gelişen böbrek yetmezliği gözönüne alınmalıdır.
Çıkarılacak dersler:
1.Akciğer böbrek tutulumu birlikte olan hastalarda düşünülmelidir
2.Akciğer böbrek tutulumu çok değişik hastalıklarda olabilir, başlangıçta sağlam olan böbrek akciğer hastalığı nedeni ile etkilenebilir veya başlangıçta sağlam olan akciğer böbrek hastalığı nedeni ile etkilenebilir
3.Aynı hastalık hem akciğeri hem de böbreği etkileyebilir
4.Böbrek tutulumu çok değişkendir, böbrek birden fazla şekilde etkilenebilir (glomerülonefrit ve akut tubüler nekroz)
5.Böbrek tutulumu hafif olabileceği gibi diyaliz gerektiren böbrek yetmezliği olabilir
MULTİPL MYELOMA
Multipl myeloma ve ilişkili plazma hücre hastalıklarında böbrek yapı ve fonksiyon bozukluğu sıklıkla eşlik eder. Bu bozuklukların ortaya çıkışını birçok faktör etkileyebilmekle birlikte monoklonal hafif zincirler olayın patogenezinde önemli rol oynamaktadır. Myelomalı hastalarda böbreklerde hafif zincir birikimi ile karakterize Myelom böbreği (Bence Jones nefropatisi) ve hafif zincir nefropatisi oluşabilir. Multipl myelomada hastada, kafa grafisinde litik lezyonlar saptanması tanıda yardımcıdır.
Myelomalı hastalarda en sık rastlanan histolojik lezyon myelom böbreğidir. Lezyonun en önemli özelliği kırılmalar gösterebilen büyük tübüler silendirlerdir. Bu silendirlerin etrafında sıklıkla granülositler, mononükleer hücreler ve multinükleer dev hücreleri içeren yoğun iltihabi reaksiyon vardır. Tübül hücre atrofisi ve nekrozu, tübüler bazal membranda bozulma, interstisiyel ödem, inflamasyon ve fibrozis sıklıkla tespit edilen diğer bulgulardır. Glomerüller genellikle korunmuştur.
Klinik olarak myelom böbreği olan hastalarda orta-ağır derecede proteinüri ve akut veya kronik böbrek yetmezliği görülebilir. Günde bir ile birkaç gram bazen daha da yüksek miktardaki proteinürinin en büyük kısmını monoklonal hafif zincirler oluşturur. Tübüler proteinler olarak adlandırılan, idrarda tespit edildiğinde proksimal tübül hasarının göstergesi sayılan düşük molekül ağırlıklı proteinler daha az miktarlarda idrarda bulunur. İdrarda immünglobülinler ve albümin bulunabilir ve nispeten düşük oranlardadır. Nefrotik düzeyde albüminüri nadirdir. Asidifikasyon ve konsantrasyon defektleri ile Fanconi sendromu gibi tübüler fonksiyon bozukluğu nadirdir. Myelomalı hastalarda dehidratasyon, hiperkalsemi, nefrotoksinler (özellikle nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar, kontrast ajanlar) ve infeksiyon gibi faktörler böbrek yetmezliği gelişiminde önemli rol oynar. Buna ilaveten hiperürisemi, hiperviskozite, amiloidoz, üriner sistem obstrüksiyonu, nefrokalsinozis veya interstisiyumda yaygın hücresel infiltrasyon daha az sıklıkta böbrek yetmezliğine yol açabilen diğer nedenlerdir. Böbrek yetmezliği tanıda yardımcı olabilir.
Hafif Zincir Nefropatisi, monoklonal hafif zincirlerin böbreğin ekstrasellüler parankiminde depolanmasıdır. Bu depolanma kalp, karaciğer gibi diğer organlarda da olabilir. Hafif zincir nefropatisi glomerüler ve interstisiyel lezyondur. Myeloma böbreğine göre daha az sıklıkta olmakla birlikte, 1970’li yılların ortasından itibaren artan oranda tanınmaya başlamıştır. Glomerüller, tübüller ve peritübüler kapillerlerin bazal membranlarında veya çevresinde hafif zincirlerin lineer depolanması hafif zincir nefropatisinin tanı koydurucu bulgusudur. Bu nedenle bazal membranlar genişlemiş görülür. Hafif zincirler glomerül mezangium ve interstisiyumda da sıklıkla depolanabilir. Glomerüllerde amiloidozun veya diyabetes mellitusun glomerüler nodüllerini anımsatan ancak beraberinde amiloid fibrillerin veya tipik diyabetik değişikliklerin olmadığı, büyük, hücreden fakir, eozinofilik mezangial nodüller görülebilir. Daha nadir olarak proliferatif, membranoproliferatif veya kresentik glomerüler değişiklikler bulunabilir.
Hafif zincir nefropatisinin klinik bulguları günde 2 gram veya üzerinde proteinüri, mikroskopik hematüri ve böbrek yetmezliğidir. Hastaların yarısında hipertansiyon, % 25’inde nefrotik sendrom gelişir. Hafif zincir nefropatisi çoğunlukla myelomanın tipik belirtilerini gösteren hastalarda görülmekle birlikte nonsekretuar myeloma ve belki de kısmen plazma hücre diskrazisi olarak tanımlanan hastalarda da görülebilmektedir.
Çıkarılacak dersler:
1.Böbrek tutulumu çok değişkendir, böbrek birden fazla şekilde etkilenebilir (glomerülonefrit, hiperkalsemi ve kontrast nefropatisi)
2.Böbrek tutulumu hafif olabileceği gibi uzun süreli diyaliz gerektiren böbrek yetmezliği olabilir, uzun süreli diyaliz tedavisi alan hasta multipl myelom kontrol altına alındıktan sonra diyalizi bırakabilir
3.Sebebi belli olmayan böbrek yetmezliğinde ayırıcı tanıda düşünülmelidir, özellikle yaşlı hastalarda.
SARKOİDOZ
Granülomlarla karakterize bir hastalıktır. Böbrek 3 şekilde etkilenebilir.
1.Hiperkalsemik veya normokalsemik hastada böbrek parankiminin doğrudan granülomatöz tutulumu
2.Hiperkalsemi ve/veya hiperkalsiüri ile birlikte nefrokalsinozis ve böbrek taşı oluşumu
3.Glomerülonefrit (GN): Proliferatif veya membranöz olabilir. Nefrotik sendrom görülebilir.
Klinik belirtiler proteinüri, hipertansiyon, böbrek yetmezliği, renal tübüler asidoz ve renal koliktir.
Çıkarılacak dersler:
1.Böbrek tutulumu çok değişkendir, böbrek birden fazla şekilde etkilenebilir 2.Böbrek tutulumu hafif olabileceği gibi nadiren uzun süreli diyaliz gerektiren böbrek yetmezliği olabilir
3.Hiperkalsemisi olan böbrek yetmezliği hastalarında ayırıcı tanıda düşünülmelidir (benzer şekilde multipl myelom da).
GUT
Serum ürik asit konsantrasyonunun kronik yüksekliği ilerleyici interstisiyel böbrek hastalığına (gut nefropatisine) yol açar. Nefropati gelişen hastalarda gut artriti hikayesi uzundur. Hipertansiyon ve atherosklerotik kardiyovasküler hastalık da klinik tabloya eşlik edebilir. Gutta görülen diğer bir böbrek tutulumu da ürik asit taşlarıdır.
Böbrek yetmezliği ve hiperüriseminin birlikte olduğu bazı hastalarda ürik asit yüksekliği böbrek fonksiyon bozukluğunun nedeni değil, sonucudur (tavuk mu önce yumurta mı). Kronik kurşun nefropatisi, polikistik böbrek hastalığı, renal amiloidoz, medüller kistik böbrek, analjezik nefropati ve obstrüktif nefropati gibi tübülointerstisiyel hastalıklarda gut gelişimi sık bildirilmiştir (yani aynı anda birden fazla böbrek hastalığı olabilir).
Sonuç:
1.Nedeni ne olursa olsun hiperürisemi tedavisinden hasta yarar görebilir
2.Gut hastalarında, gut atağında kullanılan ağrı kesiciler böbrek sorununu arttırabilir
3.Ürik asite bağlı böbrek taşlarının önlenmesi için alkali tedavisi yararlı olabilir
4.Ürik asit oluşumunu azaltan allopürinol alternatifi (febuksostat) vardır.
5.Hiperürisemi tümör lizis sendromunda görülebilir.
BÖBREK TÜBERKÜLOZU
Tüberküloz infeksiyonu olan hastaların çoğunda böbrek korteksinde semptomatik olmayan odak vardır. Hematojen yayılım ile oluşan bu odak iyileşmez ise, latent dönemi (10-40 yıl) takiben reaktive olur ve nekrozlu lezyon tübüllere ilerler. Nekrozlu papillit parankim kavitasyonu, kalsiyum birikimi ve infeksiyonun böbrek pelvisine yayılmasına neden olur. İnflamatuar değişiklikler yanısıra fibrozis, pelvikalisiyel sistemde tıkanma ve hidronefroza yol açar. Parankimal fibrozisin ilerlemesi böbreğin harabiyetine yol açar.
Dizüri, pollaküri ve noktüri gibi lokal belirtiler mesane tutulumunda sıktır. Halsizlik, ateş, kilo kaybı gibi genel semptomlar, böğür ağrısı, makroskopik hematüri olabilir. Tüberkülin deri testi sıklıkla pozitiftir. İdrar incelemesinde steril piyüri, hematüri, proteinüri saptanır. İdrarda basil miktarının az sayıda olması ve saprofit mikobakterilerin yol açabileceği yanlış pozitiflik nedeniyle direkt mikroskopik inceleme güvenilir değildir. Belirgin doku hasarı olmadıkça böbrek fonksiyonları ciddi olarak etkilenmez. Ayırıcı tanıda kronik nonspesifik sistit, piyelonefrit, interstisiyel nefrit,nekrotizan papillit, şistozoma infeksiyonları düşünülmelidir. Aktif ekstrarenal tüberküloz nadir de olsa böbreklerde interstisiyel granülomlar ve böbrek yetmezliği ile karakterize interstisiyel nefrite yol açabilir.
Tedavi tüberküloz tedavisidir, mekanik sorunlar için cerrahi gerekebilir.
Sonuç:
1.Böbrek tutulumu çok değişkendir, böbrek birden fazla şekilde etkilenebilir
2.İdrar yollarının etkilenmesi mekanik sorunlara yol açabilir
3.Tekrarlayan hematüride akla gelmelidir
4.Steril pyüride akla gelmelidir
5.Tanısı zaman alabilir
Ayrıca hepatorenal sendrom, kardiyorenal sendrom unutulmamalı
Radyoterapi sonucu yıllar sonra kronik böbrek hastalığı gelişebilir
Kanser böbrek
EŞLİK EDEN HASTALIKLAR
Kronik böbrek hastası kalp krizi geçirebilir
Kolon kanseri olan bir hastada kolon kanserinden bağımsız akut nefrit görülebilir
Diyabetik hastada kontrast nefropatisi gelişebilir
Akciğer hastasında diyabetik nefropati olabilir
Yani birbirinden bağımsız sorunlar bir arada bulunabilir
TEDAVİVE SORUNLAR
Böbrek yetmezliği ilaç dozlarını etkileyebilir
Böbrek yetmezliğinde bazı ilaçları kullanmamak gerekir
İlaç yan etkisi olarak böbrekler bozulabilir
Böbrek yetmezliği tanı olanaklarını sınırlandırabilir
Primer hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar nefrotoksik olabilir
Primer hastalıkla ilişkili bulantı, kusma, ishal sonucu böbrek etkilenebilir
Primer hastalığın seyri sırasında görülen problemler böbreği etkileyebilir (örneğin tümör lizis sendromunda hiperürisemi)
ÖZET
Sistemik hastalıklar böbrek sorunlarına neden olabilir
Böbrek hastalıkları sistemik sorunlara yol açabilir
Aynı hastada birden fazla böbrek sorunu olabilir
Akut ve kronik sorunlar karışabilir
Böbrek hastalığı dinamik bir süreçtir
Her zaman neden oldu sorusunu sormak gerekir
Teorik bilgi önemlidir
Hastalık yoktur hasta vardır
TAVSİYE EDİLEN ARAŞTIRMA KONULARI?
Aşağıdaki hastalıklarda böbrek tutulumu
Amiloidoz
Ailevi Akdeniz ateşi
AIDS
Romatoid artrit
Henoch-Schönlein purpurası
Polimiyozit
Dermatomiyozit
Sjögren sendromu
Esansiyel mikst kriyoglobülinemi
Skleroderma
Mikst bağ dokusu hastalığı
Hemolitik üremik sendrom
Trombotik trombositik purpura
Orak hücreli hemoglobinopati
Behçet hastalığı
Vaskülitler
Online Nefroloji Kitabının diğer konularına ulaşmak için tıklayın.
Öğrenciler ve konuya ilgi duyan yardımcı sağlık personeli için önerdiğim diğer kaynaklara ulaşmak için tıklayın.
Doktorlar için önerdiğim diğer kaynaklara ulaşmak için tıklayın.
Öğrencilere özel not: Hasta hekim ilişkisinde empati çok önemlidir. Empati hastanın ne yaşadığını hissederek başlar. Böbrek hastalıklarını hasta gözüyle öğrenmek için sizlere Hasta Böbrekler kitabımı öneririm. Kitaba ulaşmak için tıklayın.
Diğer kitaplarıma geçmek için tıklayın.
Web sayfamdaki diğer bölümlere ulaşmak için tıklayın.
NOT:
Bu sayfa öğrenciler, doktorlar ve konuya ilgi duyan sağlık personeli içindir.
Burada okuduklarınız genel bilgilerdir, her hastanın tedavisi farklıdır, HASTALIK YOKTUR HASTA VARDIR
Her türlü yayın hakkı saklıdır©
Bilimsel amaçlarla kaynak göstererek alıntı yapılabilir
Daha ayrıntılı bilgi için: www.tekinakpolat.com