TATİLDE KİLOLARIMI YEDİM

TATİL, STRES VE KİLO

Nedenini anlamakta en zorlandığım konulardan birisi de tatilde kilo almaktır. Hele bir de stres nedeni ile kilo aldığını söyleyenlerde. Gerçi ben de gittiğim çoğu tatilden kilo alarak döndüm, artık en azından kilo almadan geri dönmeyi hedefliyorum. Neyse biz konumuza dönelim.

Stres nedeni ile kilo aldığını söyleyen birçok hastam tatilde de kilo alıyor. Tatil stresimizin en az olduğu, olması gerektiği zaman değil mi. O zaman niye kilo alıyoruz. Bu konudaki düşüncelerimi yazmak istiyorum.

Hem çalışırken hem de tatilde kilo aldığımıza göre bunun tek nedeni stres olmamalı çünkü çalışırken stres var, tatilde stres yok, en azından olmadığı varsayıyoruz. O zaman kilo almamızın nedeni stres dışı veya stresten daha önemli başka bir neden olmalı, işte bu neden çevremiz, alışkanlıklarımız, yargılarımız.

Tatil deyince yemek önemli bir yer tutuyor.Hele hayatımızda belki de bir daha gitmeyeceğimiz bir yere gidiyorsak, yerel yemeklerin, içeceklerin tadına bakmamak olmaz. Herhalde ölçüyü kaçırmamak gerekir. Ama önce bakış açımızı değiştirmeliyiz. Tatil sonrası ‘Tur rehberinden çok memnun kaldık, hem güzel gezdik hem de aç kaldık pardon kilo almadık’ diyen bir arkadaşınız oldu mu. Veya ‘Hepimizin kilo sorunu var, sağlık problemlerimiz var, Ali’nin tansiyonu yüksek, Ayşe şeker hastası, Mehmet kalp krizi geçirdi, bir hafta sadece yüzüp hafif yiyeceğiz, dönüşte hafifleyeceğiz’diyerek sizi teknesi ile bir hafta gezdiren arkadaşınız oldu mu. Sizi aç bırakan Tur rehberini arkadaşlarınıza önerir misiniz. Böyle bir tur organizasyonu müşteri bulabilir mi. Talep olmazsa arz da olmaz.

Tatil deyince bir anlayış, bir kalıp var. Gerçi tatillerin hepsinde yemek ön planda değil ama çoğunda önemli yer tutuyor, yemek önemli olmasa da ne bulursam onu yiyeyim, düzensiz beslenme olasılığı yüksek. Tatil köyü (her şey dahil veya değil), otel/pansiyon (oda kahvaltı, yarım/tam pansiyon), turlar, uzak ülkelere seyahatler, araba ile değişik yerlerde 1-2 gecelik konaklamalar (daha önce mola verilip yemek yenen yerleri atlamamak lazım), yayla, kayak, deniz kenarı….

Alternatif tatil kalıpları da var.Yürüyüş odaklı, sağlık odaklı, doğa odaklı, kilo verme odaklı, kaplıca. Alternatif tatillerde yemek yemek geri planda da olmayabilir. Örneğin sizi günde 20 km yürütüp akşam mükellef bir sofra donatılabilir. Kaplıcalarda yemek düzeni herşey dahil tatil köylerinden farklı olmayabilir. Ben sağlık, kilo vermeli alternatiflerden biraz daha bahsetmek istiyorum. 3 örnek vereceğim:

1.Karlovy Vary

2.Kısa sürede kilo verdirmeyi hedefleyenler

3.Gerçek sağlıklı tatil.

1.Karlovy Vary:Çek Cumhuriyetinde kaplıcalarıyla ünlü bir turizm şehri. Atatürk de tedavi (böbrek hastalığı) için gitmiş, kaldığı oteli görmek mümkün. Yaklaşık 1 ay kalmış ve Almancasını da ilerletmiş. Şehrin doğası çok güzel, su ve yeşillik bol ama en önemlisi de tam bir huzur şehri. Uluslararası Karlovy Vary Film Festivali nedeni ile de ünlülerin akınına uğramış ve ünü daha da artmış. Kaplıcalara dönelim. Kaplıcalarda yıkanabilirsiniz, suyunu içebilirsiniz. Karlovy Vary’de değişik kaplıca/kaynak suları var. Kısa bir turda tüm kaynakları ziyaret etmek mümkün. Kaynaktan kaynağa dolaşırken epey yürümeniz gerekebilir. İlginiz yemekten başka bir noktaya yönelmiş durumda. Kilo vermek Karlovy Vary sağlık turlarının önceliklerinden biri değil ama güzel bir örnek olduğu için yazıyorum. Gün stresten uzak, huzurlu sürüyor. Ama molalarda, yemeklerde meşhur olan kağıt helvasını, Becherovka likörünü, tavuk etinden yapılan bir çeşit şinitzel olan Rizeki (ekmek ve patates cipsi ile servis edilir) yesek mi içsek mi bilemedik. Bir daha Karlovy Vary ya gideriz ya gidemeyiz. Bunları ya yer içeriz ya da yiyip içemeyiz. İşte kritik durum var. Öncelikle kendimizi şu şartlanmadan kurtarmak zorundayız: Her şeyi yemek, her şeyi içmek bir zorunluluk değil. Neyse bu kadar da katı olmayalım, ölçüyü kaçırmadan az az. Bir de Rizek’in etin eyvallah ama yanındaki ekmek ve patates cipsi ne oluyor.

Karlovy Vary ile anlatacağım bir konu daha var. 1950 tarihli bir gazete reklamı: Tabii ve Hakiki Karlsbad Tuzu eczanelerimize dağıtılmıştır. Karlsbad Karlovy Vary’nin Almancası. Karaciğer, safra hastalıklarına iyi geldiği iddia edilir. Herhangi bir ürün, şehir, bölge meşhur olunca onu bir şekilde pazarlayacak birileri nasıl olsa çıkar. Nereden nereye geldik, haklısınız biz konumuza devam edelim.

2.Kısa sürede kilo verdirmeyi hedefleyenler:Başlık bile ters değil mi. Kısa sürede kilo verilir mi, vermek doğru mu. Çok kısa süreli (3-5 günü geçmeyen) 3-4 kiloyu hedefleyen (zaten 1-2 kilosu sudan gider) denenebilir. Nedenini açıklayayım. Kilo vermeye başlamada en büyük problemlerden birisi motivasyon eksikliği ve kısır döngü. İşte buna yarayacaksa evet. Ama kilo verme ile ilişkili tatiller (sağlık kampları) genellikle çok kilo verdirmeyi hedefliyor, 2 haftada 8-10 kilo, 1 haftada 5-6 kilo gibi. Kim 8-10 kilo vermek dururken 3-4 kiloyu tercih eder ki. Kısa sürede aşırı kilo vermek riskli olabilir ve verilen kilo kısa sürede geri alınabilir. Gelelim bu yazının amacına. Çok kısa süreli (3-5 günü geçmeyen) 3-4 kiloyu hedefleyen (zaten 1-2 kilosu sudan gider) denenebilir dedim, böyle bir yer bulamayabilirsiniz ama hangi tatil alternatifi seçseniz bile kendi planınızla başarıya ulaşabilirsiniz. Çoğu insan için 2-3 kez kilo verme odaklı tatil planı yapmak yeterli olur, motivasyon olur, kısır döngü kırılır. Unutmayalım kilo vermede en önemli problem alışkanlıklardır.

3.Gerçek sağlıklı tatil:Kilo vermek 3 başlık altında incelenebilir:

1.Daha az yemek:Bunu zaten herkes biliyor. Tatilde yiyecek, içecek cennetinde nasıl daha az yiyeceğiz diye düşündüğünüzü hissediyorum, bu ancak alışkanlıkların değiştirilmesi, kalıpların yıkılması ile mümkün. Bunlardan birazdan bahsedeceğim. Bu bölümde söyleyeceğim tek şey tatlıyı, şekerleri sıfırlayın. Yanlış okumadınız sıfırlayın. Tatlı kan şekerini hızla yükseltir (anlık mutluluk), peşinden hızla düşürür (halsizlik, yorgunluk, pil bitmesi, uzun süreli açlık, sinirlilik, yeme kontrolünün kaybolması) ve dengeniz bozulur, yemek peşine düşersiniz.

2.Daha çok hareket:Yoğun iş temposunda vaktiniz yok diyelim. Tatilde de mi yok. Unutmayın daha fazla hareketle (eğer maraton koşmuyorsanız, 20 km yüzmüyorsanız) çok kilo verilmez, sadece kilo vermek kolaylaşır.

3.Alışkanlıkların değiştirilmesi:En önemli kısım bu. Bu kısım kilo vermede de önemli kısım, Şarlatanlar alışkanlıkların üzerinde pek durmazlar, onlar size zayıflatıcı, metabolizma hızlandırıcı ilaç, bitki, ot satmaya çalışırlar. Tatile zaten alışkanlıkları değiştirerek (yeme düzenimiz değişiyor) başlıyoruz hatta alışkanlıklarımızı değiştirmek (stresli ortamdan ulaşmak) için çıkmıyor muyuz. Burada problem ne yönde değiştireceğimiz. Tatil alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Bu konuda önerilerim.

1.Parasının verdik diye her şeyi yemek zorunda değiliz

2.Tatlı yok, tatlı yok, tatlı yok, yöresel olsa da yok, belki ucundan acık

3.Hamur işleri de çabuk acıktırır

4.Yöresel diye tıka basa mideyi doldurmayalım

5.Her zaman bulabileceğimiz besinlerde ölçüyü kaçırmayalım, her sabah bir dilim beyaz peynir yiyorsak 2-3 dilim olması gerekmiyor hatta olması gerekmiyor, her zaman bulamadığımız peynirlerin tadına bakabiliriz

6.Evde sucuk, salam, sosis aynı kahvaltıda yediğiniz oldu mu

7.Evde balık, pirzola, tavuk aynı yemekte yediğiniz oldu mu

8.Sigara böreği de bu tatilde kalabilir

9.Tabağınıza yiyeceğinizi alın, ortaya almayın, arkadaşlarınızı baştan çıkartmayın, onlar da ortaya almasın sizi baştan çıkartmasın

10.Yeme düzeninin değişmesi nedeni ile kolay acıkabiliriz, aralıklı açlıkhem sağlıklı beslenme yöntemidir, hem açlığa dayanma gücümüzü arttırır, hem de yeme kontrolümüze yardımcı olur

11.Akşam çok hafif yiyelim, hem iyi uyuruz, hem de dinç uyanırız

12.Diyet menüler/diyet köşesi varsa ona da bakın

13.Eğer içiyorsak içkinin dibini vurmamalıyız

14.Çok yemezsek Turist ishali riski de azalır, gerçi Turist ishali kilo kaybına neden olabilir, biz yine de sağlıklı yollardan zayıflayalım

15.Her yıl mola yerinde yediğiniz kaymağı yemek zorunda değilsiniz

16.Gurme turları başka bir bahara

17.Tatil arkadaşı önemli

18.Yemek yemek için beklemek, yemek hazırlamak zihnin boşalması, stresin azalması için bir fırsat (tatil dışında da)

19.Yaşınız ilerledikçe zaten değişeceksiniz, önemli olan bu değişimi zamanında ve zarar görmeden yapabilmek (benim yemek kısmını pas geçtim tabağımı tatlı ile doldurduğum dönemlerim oldu, şimdi ağzıma tatlı koymuyorum)

20.Susuzluk halsiz bırakır, halsiz kalınca yemek yemeği ister, susuz kalmamak gerekir

21.Bu yazdıklarımı beğenmediyseniz, yeterli bulmadıysanız kendi planınızı kendiniz yapabilirsiniz önemli olan sizsiniz.

Bu örnekleri arttırmak mümkün. Tatile gidip tansiyonu kontrolden çıkan, gut atağı geçiren, üresi yükselen, 3 kilo alan çok hastam oldu. Bu örnekler sadece tatil için de geçerli değil. Hafta sonları, düğünler (Azeri hastam bir haftalık düğünde 4 kilo almıştı, yemezse düğün sahibi bozuluyormuş), akşam yemekleri, doğum günü partileri için de geçerli. Yemek yemeye karşı en önemli 2 silah yürüyüş ve okuma. Bu nedenle tatile kitap götürmek de yarar var. Kitap götürmedi iseniz, kitabınızı bitirdiyseniz veya kitabınız yanınızda değilse eğlenceli, bilgilendirici yazılarımı öneririm. Kitabınız yanınızda ise bile okuyabilirsiniz, hatta okumanızı öneririm. Tıklayın.

Tatil kiloları değil, tatilde kilolardan kurtulmanız dileğiyle. İyi tatiller.

Prof. Dr. Tekin AKPOLAT

NOT: Burada okuduklarınız genel bilgilerdir, doktorunuza danışmadan tedavide değişiklik yapılması sakıncalı olabilir.

Her türlü yayın hakkı saklıdır©

Bilimsel amaçlarla kaynak göstererek alıntı yapılabilir

Daha ayrıntılı bilgi için: www.tekinakpolat.com