İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerinden birisi de sosyalleşme yeteneği. El sıkışmak da sosyalleşmenin bir aracı. Asırlardan beri değişik gerekçelerle el sıkışıyoruz. Karşımızdakine pozitif mesaj vermeye çalışıyoruz. Günümüzde pozitif mesaj vermek için el sıkışmaya ihtiyacımız var mı, el sıkışmanın zararı olabilir mi.
Ben el sıkışmanın zararları üzerine yazmak istiyorum. Malum grip mevsimi. Şu günlerde yakın çevremizde gripten dökülen çok arkadaşımız var. Gribin başlıca 2 bulaş yolu hava yolları ve fiziksel temastır. Üstelik en bulaşıcı olduğu dönem de hastalığın en başı, hatta başlamadan önceki dönemdir. Bir 10 kişilik toplantı düşünün, toplantıdan önce 10 kişi ile el sıkıştınız. Grip kapma ihtimaliniz çok yüksek. Yatağa düşmeden gribi geçirebilirseniz şanslısınız. Hele bir de beni düşünün. Bazı hastalarım ilk karşılaşmamızda ellerini uzatıyor. Sıksan bir türlü sıkmasan bir türlü. Çoğu kez kibarca reddediyorum, elim ıslak diyorum. Sıksam bile hemen elimi yıkıyorum. Böyle yaparak hem kendimi hem de hastalarımı korumuş oluyorum. El sıkmadığım hastalarıma da durumu açıklıyorum.
El sıkışma ile ilgili bir diğer durum da hijyen. Gün içinde elimiz çok değişik yerlere temas ediyor, tuvalet, lavabo, toplu taşım araçları, kafeterya, sinema… Bunların çoğu mikrop yuvası. El sıkıştığımız zaman mikropları da taşımış oluyoruz.
Sosyalleşme ile başladık, sosyalleşme ile bitirelim. Güzel bir gülümseme eminim el sıkışmanın yerine geçer. Karşınızdakine ona değer verdiğinizi hissettirmek için çoğu kez doğal ve samimi olmak yeterlidir.
Sağlıklı günler.
Grip hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıklayın.
NOT: Burada okuduklarınız genel bilgilerdir, doktorunuza danışmadan tedavide değişiklik yapılması sakıncalı olabilir.
Her türlü yayın hakkı saklıdır©
Bilimsel amaçlarla kaynak göstererek alıntı yapılabilir
Daha ayrıntılı bilgi için: www.tekinakpolat.com