Hipovoleminin belirti ve bulguları

Hipovoleminin belirti ve bulguları

Hipovolemiye özgü bir belirti ve bulgu yoktur. Kansızlık, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı gibi hipovolemi tanısını koyan pratik bir laboratuvar testi de yoktur, laboratuvar testleri sadece yardımcı olabilir. Hipovolemi tanısında laboratuvar testlerinin yanıltıcı olabileceği de unutulmamalıdır. Bu nedenle hipovolemi tanısı çoğu kez klinik tanıdır ama belli bir deneyim edindikten sonra çoğu kez zor da değildir. Hafif hipovolemide halsizlik, bitkinlik,  pozisyonel (yani yatarken aniden oturunca, ayağa kalkınca) baş dönmesi,  bulantı, baş ağrısı ve susuzluk olur. Görüldüğü gibi bu belirtiler birçok hastalıkta, hatta birçoğumuzda gün içinde bile görülebilir. Bu nedenle önce şüphelenmek sonra da hipovolemiye yol açabilecek bir neden var mı sorgulamak gerekir. Orta derecedeki sıvı kayıplarında yatarken kan basıncı ve nabız normal olduğu halde oturma veya ayağa kalkma sırasında belirginleşen hipotansiyon vardır (normalde oturunca veya ayağa kalkınca kan basıncı yükselir). Sıvı kaybı ciddi boyutlara gelince yatar pozisyonda bile hipotansiyon ve şok tablosu oluşur, nabız yükselir.

 

Şiddetli sıvı kaybı olan hastaların deri turgoru (gerginliği, elastisitesi) ve mukoza nemliliği azalmıştır. Deri turgorunun azalması özellikle çocuklardaki sıvı kayıplarında güvenilir bir bulgudur, yaşlılarda sıvı kaybı olmasa bile deri turgoru azalmış olabilir. Mukoza nemliliğinin azalmasını ağız kuruluğu şeklinde görürüz. Yetişkinlerde sıvı azalmasının en pratik belirtisi dil ve ağız kuruluğudurancak burnu tıkalı olanlarda ağız kuruluğu kaçınılmazdır. Ayrıca şeker hastalığı, kalsiyum yüksekliği gibi durumlarda da ağız kuruluğu olabilir. Orta ve ileri derecede sıvı kaybı oluşan hastalarda (özellikle yaşlılarda) bilinç durumu bozuklukları (durgunluk, uykuya eğilim, uyuklama, karıştırma gibi) gelişebilmektedir. Sıvı kaybeden hastalarda genellikle idrar miktarı da azalır. Sıvı kaybının üzerine böbrek yetmezliği de eklenirse oligüri (günlük idrar miktarının 400-500 ml’nin altında olması) de izlenebilir.

 

Kısaca da laboratuvardan bahsetmek istiyorum. Sıvı kaybı ile hematokrit ve plazma proteinlerinin konsantrasyonları artar çünkü sıvı kaybından dolayı gerek hematokrit gerekse de protein konsantrasyonlarının ifadesinde kullanılan payda (yani sıvı) azalmıştır.

Pratik bilgi:Bir kesirde pay artarsa veya payda azalırsa (sıvı kaybı) o kesrin değeri artar yani konsantrasyon yükselir.

 

Özetle hipovoleminin belirtileri sıvı kaybının miktarına bağlıdır, hafif kayıplarda halsizlik, bulantı, baş dönmesi, şiddetli kayıplarda hipotansiyon ve şok izlenebilir. Bilinç bozuklukları görülebilir. Yetişkinlerde sıvı azalmasının en pratik belirtisi dil ve ağız kuruluğudur. Klinik değerlendirme laboratuvar testlerinden önemlidir. En sık karşılaşılan sıvı elektrolit dengesizliği sıvı kaybıdır ve sadece sıvı kaybının düzeltilmesi bile birçok sorunu kendiliğinden düzeltebilir.

Bir sonraki konuya geçmek için tıklayın.

Temel Sıvı Elektrolit kitabının diğer konularına geçmek için tıklayın.

Öğrenciler ve konuya ilgi duyan yardımcı sağlık personeli için önerdiğim diğer kaynaklara ulaşmak için tıklayın.

Doktorlar için önerdiğim diğer kaynaklara ulaşmak için tıklayın.

Öğrencilere özel not: Hasta hekim ilişkisinde empati çok önemlidir. Empati hastanın ne yaşadığını hissederek başlar. Böbrek hastalıklarını hasta gözüyle öğrenmek için sizlere Hasta Böbrekler kitabımı öneririm. Kitaba ulaşmak için tıklayın.

Diğer kitaplarıma geçmek için tıklayın.

Web sayfamdaki diğer bölümlere ulaşmak için tıklayın.

NOT:

Bu sayfa öğrenciler, doktorlar ve konuya ilgi duyan sağlık personeli içindir.

Burada okuduklarınız genel bilgilerdir, her hastanın tedavisi farklıdır, HASTALIK YOKTUR HASTA VARDIR

Her türlü yayın hakkı saklıdır©

Bilimsel amaçlarla kaynak göstererek alıntı yapılabilir

Daha ayrıntılı bilgi için: www.tekinakpolat.com