Beslenme konusunda kafalar karışık. Kimi kolesterol zararsız diyor, kimi kaya tuzu öneriyor, kimi proteine yükleniyor. Bugün doğru kabul edilen 5 sene sonra değişiyor. Meşhur olmak isteyen tıbbi şarlatanlar kafaları daha da karıştırıyor. Kimimiz iyi kahvaltı ediyor, kimimiz sadece akşam yemeği yiyor.
Sizlere yeni yayınlanan bir çalışmadan bahsetmek istiyorum (BMJ 2019;364:l42). Sievert ve arkadaşları kahvaltının kilo ve kalori alma üzerine etkilerini incelemişler ve bence sürpriz ve ezber bozan bir sonuca ulaşmışlar. Öncelikle şunu yazayım, beslenme ile ilgili tüm çalışmalarda olduğu gibi bu çalışmayı da ihtiyatla okumak gerekir. Zaten yazarlar da kahvaltı konusunda yeni ve kaliteli çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulamışlar. Yazarlar kilo vermek için kahvaltı önermenin iyi bir yol olmayabileceğini düşünüyorlar. Hatta kilo vermek için kahvaltı önermenin tam tersi bir sonuca yol açabileceğini vurguluyorlar. Yazarların son sözlerinin ‘yeni çalışmaların gerekliliği’ olduğunu bir kez daha hatırlatırım.
Beslenme konusunda araştırma yapmak çok zordur, hele tek bir gıda üzerine araştırma yapmak nerdeyse imkansızdır. Örneğin hayvan çalışmalarında yararı gösterilmiş bir sebzenin insanlarda da aynı başarıyı göstereceği şüphelidir. Bu nedenle tek yönlü önerilerden kaçınmak gerekir. Süper gıda, süper besin gibi benzetmeler çoğu kez pazarlama taktikleridir. Geçmişte alkol, şeker, tuz, hatta uyuşturucular bile sağlıklı diye satılmıştır.
Gerçekten kahvaltı şart da olmayabilir ama kime. Taş devrinde kahvaltı mı vardı, muhtemelen ne bulurlarsa, ne zaman bulurlarsa onu yerlerdi.
Son zamanların popüler diyetlerinden birisi de aralıklı açlık. Uzun süren açlıklarda kahvaltı da atlanabiliyor. Aralıklı açlık muhtemelen giderek de artacak çünkü genel olarak sağlıklı yaşamın temel iki kuralı vardır: az ye ve çok hareket et.
Bu yazdıklarım çocuk beslenmesi ile ilgili değildir, çalışma da çocuk beslenmesi ile ilgili değildir. Okula kahvaltı yapmadan giden bir çocuğun okul başarısı düşüyorsa kahvaltı yapmalıdır. Tıpta kafa karıştıran durumlardan birisi de çalışmaların sonuçları hakkında genellemeler yapmaktır. Örneğin bademcik şişmesinde etkili olan bir antibiyotik idrar yolları iltihabında işe yaramayabilir.
Tıpta hele beslenme konusunda tek doğru yoktur, tek doğru olması da mümkün değildir. Hepimizin bünyesi farklı değil mi. Her kim ki size tek doğru dayatıyorsa, hele de kendisini en doğru olduğunu söylüyorsa ona inanmayın. Bir de sizden para istiyorsa, size bir şey satmaya çalışıyorsa yanından hızla uzaklaşın.
Kahvaltı ile ilgili benim önerilerim:
1.Midenizin sesini iyi dinleyin
2.Güne hamur işi ile başlamayın
3.Kahvaltılıkların çoğu (salam, sosis, peynir, zeytin..) tuzdan zengindir
4.Öğlene doğru performansınız düşüyorsa kahve, sigaraya yüklenmek yerine kahvaltı yapın
5.Tek yönlü beslenmeden kaçının
6.Kahvaltı yapacaksanız ölçüyü kaçırmayın
7.Doktoru, diyetisyeni dinleyin ama kendi yeme planınızı kendiniz yapın.
Sağlıcakla kalın.
Prof. Dr. Tekin AKPOLAT
NOT: Burada okuduklarınız genel bilgilerdir, doktorunuza danışmadan tedavide değişiklik yapılması sakıncalı olabilir.
Her türlü yayın hakkı saklıdır©
Bilimsel amaçlarla kaynak göstererek alıntı yapılabilir
Daha ayrıntılı bilgi için: www.tekinakpolat.com